4 Temmuz 2018 Çarşamba

SİZLERİ BİLMEM AMA BEN ÇOK ÖZLEDİM...

Ülke olarak son yıllarda yaşadığımız bazı olumsuz hadiselerin ardından üstüne bir de şu son bir iki hafta içerisinde yaşanan ve herkesin sabrını zorlayan istenilmez olaylar üzerine bende dayanamadım ve bir kaç kelam edim dedim...

!!! Lütfen sonuna kadar okuyun !!!

Sizleri bilemem ama ben eski Türkiye'mi çok ama çoookkkk özledim dostlar ;
Geçmiş yılların karanlık günlerinden bahsetmiyorum...
Hani şu çayı koy size geliyoruz akşama dediğimiz günleri,
Hani pilavı, kuru fasulyeyi, yumrukla kırdığımız soğanı aynı tabakta yediğimiz günleri,
Hani aynı tastan su ve ayran içtiğimiz günleri,
Hani yokluk zamanında, varlığın kıymetinin bilindiği günleri,
Maddiyat ve yokluğun insanlığı alçaltmadığı aksine yükseklere kaldırdığı günleri,
Evinde Tv olmayanların, komşu evlerde Tv olanların evini sinemaya çevirdiği, fakat o yokluğa rağmen cömertliğin, gözü bolluğun bereketlendirdiği evlerdeki herkesin mutlu mesut olduğu günleri,
Hani bende tuz-şeker-prinç-kahve kalmamış diye ödünç olarak istenip aslında hiçbir zaman onların geri istenilmediğinin bilincinde olunduğu ve karşılıksız, saf, temiz komşulukların yaşandığı günleri,
Yokluk zamanı arabası-aracı olanların, olmayanların araba-araca ihtiyaç duyduğu o zor günler de imdadına yetiştikleri günleri,yolda kalanların araca alınıp evine kadar bırakıldığı günleri,
Hani para-pul un , makam mevkinin insanları değiştirmeyi başaramadığı ve kadim dostlarını, geldikleri yerleri, yokluk da, ve varlık da beraber yaşadıkları insanları unutmayıp aksine onlara daha çok vefa gösterildiği günleri,
İŞTE O günleri özledim ben... Oysa ya bugün yaşananlar ? Maalesef nefret ettirdiler bu çağdan, ve insanlardan... Nedir şu yaşananlar ? Sabı çağdaki çoluk çocuklara, hayvanlara yapıp etmediklerini bırakanlara insan denmez bence... Manevi değerlerine uzak, vatan ve millet malına hakkı olmadığı halde göz diken, talan eden, çevreye duyarsız olup kamu malına zarar veren, kısa günün karı deyip her şeyi aşırmayı mübah gören bir nesil içerisinden çıkan bu canilere yeni moda pedofili, ruhi hasta, sapık gibi olayı farklı şekilde lanse ederek, üstünü kapatma amaçlı süslü sözler ile yaptıklarının, sadece yatıp çıkmakla yanlarına kar kalmaması gerekiyor bence...
Ayrıca tüm bu yaşananlar ve bu konuda sadece bu duruma, bu hale gelen, bu nesil suçlu değil bence...Tüm bunların suçu olarak en büyük paylardan birincisi, caydırıcı ve adil olmayan hukuk sistemi ise diğer bir çok sebepleri de paylaştığım "3.RESİMDE Kİ, " yazılanlardır bence... Gelin o güzelim değerlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkalım... Sahipsiz insanlara ve çocuklara imkanlarımız oranında sahip çıkalım... İmkanlarımız kısıtlı ise imkanları olanları bu işlere sevk edelim... Unutmayalım bu ülke hepimizin ve bu insanlar bizim insanlarımız...
Masumları suçludan ayıralım, mağduru suçludan ayıralım... Suçu olanlarında varsa suçları, en adil bir şekilde maddi ve somut delillerle ortaya koyup işlediği suçu nispetinde en adil şekilde cezalandıran evrensel bir hukuk tesis edelim...
Unutmayalım ki, ADALET ve HUKUK olmayan bir yerde ZULÜM hakim olur, zalim ve kendi menfaatinden başka birşey düşünmeyen bir nesil ortaya çıkar...Atalarımız ne güzel demiş; "Ne ekersen onu biçersin. Ne yaparsan onun nispetinde karşılığını görürsün." Yine Yasin suresi (54.ayet); "FeIyevme Iâ tuzIemu nefsün şeyen veIâ tüczevne iIIâ mâ küntüm tâ'meIûn" MEALİ ; "O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettikIerinizin karşıIığı oIarak cezaIandırıIırsınız."
Oysa bizler böyle mi büyütüldük ? Helal-Haram nedir öğretilen, dinimizin bir müslümanın veya bir masumun malının, canının, ırzının bir başka müslümana haram kılındığı anlatılan camilerde büyüdük...
Şen şakrak çocuklar olarak dışarı, sokağa fırsatını bulur bulmaz, sabahın köründe çıkıp akşam karanlığında evimize döndüğümüzde annemizden veya babamızdan dayak dan kaçabilme adına şirin bahaneler uydurduğumuz ve sokakta o günlerin çocukluğunu güven ve huzur içerisinde doya doya yaşayan şanslı bir nesildik...
Şimdi ise peki durum böyle mi ? Bugün 10 yaşındaki oğlumu apartman altındaki bakkala ekmek almaya gönderirken bile balkondan içeri girdiğini görene kadar takip etmek zorunda kalıyorum maalesef...
Ve bu zamanda o kadar ayrıştırıldı ki insanlar ! Canımızın canı dediğimiz kişilerle düşman olduk maalesef... Her gün gördüğümüz ama tanımadığımız bazen selam verdiğimiz ama tanımadığımız, derdini bilmediğimiz o kadar insanlar var ki çevremizde... Her geçen gün azıcık daha azalıyor hal-hatır sorduğumuz kişiler.. Vay efendim onlar gerici , onlar çağdaşcı veya solcu, bunlar sağcı, ötekiler şucu-bucu, falan filan gibi boş boş sözlerle kendi kendimizin bir sürü ortak değerlerinde buluşmak varken ayrışımcılık da yarıştırıldık...O güzelim anadolu insanına has iyi ve güzel değerlerden, birbirimizden uzaklaştırıldık... Oysa bu insanlar aynı mahallede aynı köyde yan yana yaşayan konu-komşu, akraba, eş-dost, arkadaştı birbirleri ile... Dedeleri Çanakkale sırtlarında, İstiklal Harbinde sırt sırta vuruşan insanlardı...Ve yine bu o, bu şu, diye ayrışan bu insanlar en güzel günlerinde veya en kötü günlerinde yine en yakınındakileri, komşularını ve akrabalarını bulacak yanında... Allah aşkına noluyor bizlere ?
Şu yaşadığımız dönemde nelere şahit oldu bu gözlerim, neler duydu kulaklarım eğer yaşamış olduğumu sadece dünyevi olarak değerlendirme gafletine düşseydim durumum vahimdi ama bir Müslüman için asıl olan uhrevi düşünmektir...Rab'bim, sonsuz şükürler olsun ki dayanma gücü nasip etti.!!! Vesselam
Selam ve Dua ile dostlar... Rabbim Alemi İslamı, tüm Salih-Saliha Mü'min ve Mü'mineleri, memleketimizi ve vatanımızı, çoluğumuzu,çocuğumuzu ve tüm sevdiklerimizi içte ve dışta her türlü şerlilerin şerrinden,şeytanın ve nefsimizin şerrinden, kötülerden, kötü niyetli insanlardan korusun,emin ve muhafaza eylesin inşallah...Amiiinnnn